Kuruması için için 30metrelik şeritlerin üzerine serdikleri üzümlerin altındaki toprak nemlendiğinden , traktör yardımı ile üzümleri ve şeridi kuru toprağın üzerine çekmeye çalışıyorlardı, ki bu hiç kolay değildi.
Muhabbet doğal olarak yaşadıkları sıkıntılara ve susuzluğa geldi. ilerleyen yıllarda susuzluk yüzünden üzüm üretiminin çok azalacağını söylediler. Hayatımızın her yerinde karşımıza çıkan ama “bir şey olmaz” mantığı ile pek umursamadığımız susuzluk o yörede ciddi anlamda etkili.
Okuduğuma göre, kuraklık yörede 1990'lı yıllarda başlamış ve artarak devam etmiş. Geçimlerini Gölmarmara gölünden tuttukları balıklarla sağlayan çok sayıda köylü, hayata sıfırdan başlamak zorunda kalmış. Kimi tarıma yönelmiş kimi de çobanlık yapmaya başlamış.
Gölde yaşanan kuraklıktan Tekelioğlu köyünden sonra en fazla etkilenen Kemerdamları köyü olmuş. Tarım veya hayvancılık yapamayan bir kısım köylü çok zor şartlarda fakirlik ile mücadele etmek durumunda kaldı.
Derme çatma malzemelerden yapılmış, susuz, elektriksiz barakalarda (onlar için ev!!!) Yaşayan insanlar ile karşılaştık. Damı açık kulübelerde pislik, böcek ve akrepler ile birlikte yaşayan çocuklar zaman zaman hijyen problemleri yüzünden hastalanıyorlar.
Yaklaşık üç sene önce sarılık hastalığına yakalanan ve bunun siroza çevirmesinden dolayı gencecik yaşta hayata veda eden oğlunu anlatan acılı babayı dinlerken onunla beraber bizimde yüreğimiz yandı.
Verdikleri yaşam mücadelelerini anlatırken çaresizce bizlerden yardım istediler. Tek istedikleri İNSAN gibi yaşamaktı.
O gün elimizden hiçbir şey gelmediği için içimiz sızlayarak oradan ayrıldık , biliyoruz ki Türkiye’de zor şartlarda yaşayan çok insan var ve maalesef vurdumduymazlığımız, umursamazlığımız yüzünden artan kuraklık gibi zor şartlarda yaşayan insanlarımız da artıyor ve biz hala üç maymunu oynuyoruz, duymadım, görmedim, bilmiyorum…
verdiği fikir ve destek için Bige'ye, gezi için Doruk ve Ceyda'ya teşekkür ederim...
10 yorum:
süper ya çok güzel bir yazı olmuş ve resimlerde harika
çok teşekkür ederim :)
beğenmenize sevindim
saygılar
merhaba ben kamil kardaş kemerdamaları köyünde doğup büyüdüm.sizi tebrik ederim gerçekten çok güzel karelerdi.bence bir arşiv değeri var.ben şuan ziraat mühendisiyim.milas ta çalışıyorum.karelerinizin arkada ki tarlanın sahibiyim.sizleri yolunuz düşerse yine beklerim.ben de bir fotoğraf tutkunuyum.iddaa ederim ki köyümüzün çok daha güzel ve doğal karelere sahiptir.sizleri tekrar beklerim.
saygılarımı sunarım....
kamilkardas86@hotmail.com
Merhaba Kamilbey,
ilginize ve begeninize teşekkür ederim. Orayı tekrar ziyaret etmeyi çok isterim.
Tekrar gelebilirsem size mutlaka haber vereceğim.
saygılarımla
kersimerhaba,ben o resimlerinizi çektiğiniz köyde doğdumve oköyde yaşıyorum.kendinizi resim çektiğinizi sanan ama aslında sahtekarlık yapan birisiniz. bak arkadaşım ben sizin çekmediğiniz resimleri yazıyorum,iyi oku.kemerdamlarıköyü salihli'nin en fazla nüfusa sahipikinci köyüdür.salihli 'nin belediyelerinde bile yokolan düğün salonu köyümüze 1986yılındayapılmıştır.köyümüzde 4 adet içme suyu yeraltı kuyusu vardır.köyümüzde 8yıllık ilköğretim vardır.sağlıkocağı vardır.köyümüzün içi parketaşı ile 1998 yılında kaplanmıştır.büyükköy meydanı olup 5 adet kahvehanesi vardır.büyük futbolsahası vardır.lokantamız , kasabımız ve manavımız vardır.köyümüz ayrıca dağın güne bakan yamacında ve çokgüzeldir.sizin resminizi çektiğiniz şahıslar her yerleşimde olan roman kardeşlerimizdir.tapuları olmadığı için elektrik,su,kanazilasyon ve çevre düzenlemesi yapılamamıştır.dolayısıyla köyün tüzel kişiliğine ait yerde kaçak olarak ikamet etmektedirler.o yüzden resim çekmek ve bunları paylaşmak güzeldir.ama insanları kandırmadan.şimdi öğrendiniz mi?kemerdamları nasıl bir yer miş?
Merhaba
önce kimliğinizi yazın. Bu şekilde gizli gizli yazmayın
Ben burada kimseyi kandırmıyorum. Orada böyle bir manzara ile karşılaştım ve o insanlara yardım edilmesi için kendi çapımda bir yazı yazdım.
Yaptığınız hakaretleri aynen size iade ediyorum. Tanımadığınız birine sahtekar deme cesaretini nereden buluyorsunuz bilmiyorum.
Ekteki fotograflar gerçektir ve o şartlarda yaşayan insanlar var. Ortada ne sahtekarlık nede aldatma yok. Madem o kadar zengin bir köyünüz var insanlarınıza sahip çıkın.
sayın sedar bey,adınızı yazın demişsiniz.ben o köyün muhtarıyım.insanlara sanki bütün o köy sefalet içinde gibi aksettirmişsiniz.gelin kömüme de güzellikleri çekin .saygılar muhtar mehmet yavuz
moız meseri bak güzel kardeşim bır kaç resım çekipte sadece hayatı o karelerın içinde görme o zaman her şeyı yanlış algılar vede ınsanlara yanlış aks edersın her yerın kendıne özgü güzellikleri vede kendını hayatın akışına bırakmış insanları vardır. Burada köyümüzün güzelliklerini çekmek yerıne çalışmayı sevmeyen ınsanların vermış oldugu yardımlarla hayatını idam eden her seyı devletten bekleyen kışılerın resımlerını çekip te bu güzel köyümüzü yanlış tanıtman sana da yakışmaz her seyden önce resımlerın takdıre deger özellikte ama güzel olanları çekmen dıleğiyle....
ilk olarak sizin kardeşiniz değilim. Orada o insanlar sıkıntı içerisinde yaşıyorlardı ve köyünüzdeki en etkileyici şey onların hayatı idi.Esas onları çekmese idim herşeyi yanlış aktarıyor olacaktım.
Ne çekeceğimi veya yayınlayacağımı, neyin güzel veya neyin kötü olduğunu kendim karar verebileceğimi düşünüyorum. Neyin bana yakışıp yakışmadığı sizi ilgilendirmez.
Yorum Gönder